10 Şubat 2011 Perşembe

NÜMİSMATİK NEDİR


Nümismatik metal paraları inceleyen, sikke ve madalyaların tarihi ve tanımıyla uğraşan bilim dalı. Madeni para anlamına gelen Latince numisma kelimesinden türemiştir.Tarih biliminin alt kolu olan bilim dalının adıdır. Bu bilim dalında uzman kişilere "Nümizmat" adı verilir.

Resim:143 Dalmatius.jpg

   Antika özelliğinde olan sikke, madalya ve paralarda kullanılan madenleri ve bunların karışımlarını, ağırlıklarını, paraların yeryüzündeki dağılımlarını, şu veya bu türün yayılım alanını ortaya koyan nümismatik coğrafya, tarih, dinler tarihi, sanat tarihi, ticaret sistemlerini inceleyen ekonomi tarihi gibi birçok ilmin çalışmalarına ışık tutmaktadır. Ayrıca zamanımızda para koleksiyonculuğu ve diğer koleksiyonculuklara yön vermektedir. Pekçok merak sahibinin elindeki koleksiyonlar nümismatik ilminin konusuna girmektedir.

   İlk insan ve ilk peygamber adem aleyhisselamdan günümüze kadar gelen bütün insan toplulukları, bazı kıymetli madenleri veya bunların değerlerine bağlı itibari kıymeti olan çeşitli maddeleri para olarak kullanmışlardır. Tarihi araştırmalardan anlaşıldığına göre altın ve gümüş paraları yaygın olarak kullanan en eski topluluklar Anadolu ve Ege havzalarında yaşayan kavimlerdir. Roma'ya ilk gümüş para M.Ö. 269 yılında girmiştir.




   Pakistan sınırları içinde bulunan İndus Nehri kıyılarında yapılan kazılarda M.Ö. 2900 yıllarına ait paralar bulunmuştur. M.Ö. 5. yüzyılda yaşayan Çin hanedanının altına resmi değer tayin ettiği, ayrıca bakır ve kalaydan para bastırdığı bilinmektedir. Peygamber efendimiz zamanı, dört halife devri, Emeviler, Abbasiler, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar zamanlarında da çeşitli ağırlıkta altın, gümüş ve diğer madenlerden para basılmış ve kullanılmıştır.

   Nümismatiğin konusu olan para koleksiyonculuğunun başlangıcı Romalılara kadar gider. Roma imparatorları ve bazı ünlü kişiler eski paraları biriktirdiler. Bu sayede Ünlü para ve madalya koleksiyonları meydana geldi. Daha sonraki devirlerde paraların özellikleri, değerleri hususunda inceleme eserleri yazıldı. E. Babelon'un Yunan ve Roma Sikkeleri Üstüne İnceleme (Traitèe des Monnaies Grec et Romaines) adlı eseri bunlardandır. Batı ülkelerindeki madalya müzelerince yayımlanan monoğrafiler veya belli bir yöredeki madalya ve paraların listelerini veren derlemeler yayınlandı. Batı dünyasında ünlü koleksiyoncular ve nümismatik uzmanları ortaya çıktı. Müzelerde nümismatik bölümleri düzenlendi veya sadece nümismatikle ilgili müzeler kuruldu.




   Türkiye'de ise nümismatikle ilgili çalışmalar 19. yüzyılın sonlarında başladı. Ciddi ve sistemli bir çalışmaya 1880'de girişildi ve 1891'den sonra tasnif ve kataloglamaya geçildi. Hafız-ı Küttüb Ali İsmail Galib, Mübarek Galib, Halil Edhem beyler, Osman Nuri Arıdağ, Ahmet Ziya Efendi, Reşad Bey, Ahmed Tevfik Bey, Mahrikizade Cafer Paşa, Behzat Butak, Şerafeddin Erel, Nuri Pere, İbrahim ve CevriyeArtuk, İsmet Ebcioğlu Türk nümismatiğin gelişmesine katkılarda bulundular.




   Bugünkü adıyla İstanbul Arkeoloji Müzesi (asar-ı atika müzesi) bu çalışmaların çekirdeğini teşkil eder. Bu müzenin nümismatik bölümü, günümüzde dünyanın sayılı ve önde gelen koleksiyonları arasında yer almaktadır. 1968'de kurulan Türk Nümismatik Derneği, ilk zamanlar Türk nümismatiğine önemli katkılarda bulundu. Ancak 1974 yılında çıkarılan 1710 sayılı eski eserler kanunundan sonra, sadece özel koleksiyonların çerçevesinde kaldı. Türk Nümismatik Derneğinin 1976'dan beri çıkardığı bülten, nümismatikle ilgili gelişmeleri anlatan yayınlar arasındadır. Yapı Kredi Bankasının Nuri Pere tarafından kaleme alınan Osmanlı paralarına ilişkin kataloğu, İbrahim ve Cevriye Artuk'un İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Teşhirdeki İslami Sikkeler Kataloğu ile mühendis Cüneyt Ölçer'in bazı yayınları Cumhuriyet dönemi Türk nümismatiğiyle ilgili yayınlar arasında sayılabilir.